Storm Kimdir ?
Sadece X takımı’nın ya da Marvel’ın değil, belki de çizgi roman tarihinin en önemli sayılarından biri olan Giant Size X-Men #1’de (1975) ilk kez tanıtılan mutantlardan biri olan Ororo Munroe -bilinen adıyla Storm- Len Wein ve Dave Cockrum’un yarattığı çizgi kahramanlardan biridir. Esmer tenine tezat beyaz saçları ve güçlü kişiliğiyle dikkatleri üzerine çeken Storm, yaratıldığı günden bugüne, okuyucuların favori karakterlerinden biri olmayı başarmıştır. Afro-Amerikan bir kadın karakter olarak döneminin ezber bozan karakterlerinden biri olan Storm, başarılı ve idealist bir kadın karakter olarak hafızalara yer etmiştir.
Sokaklardan Saraylara!
Amerikalı bir babaya ve Kenyalı bir anneye sahip Storm, ailesiyle ne yazık ki çok fazla vakit geçirememiştir. Ororo ve ailesinin Mısır, Kahire’ye yerleşmesinden kısa süre sonra, Storm henüz ufak bir kız çocuğuyken anne ve babasını kaybetmiştir. Anne tarafından gelen genleri oldukça baskın olan Storm’un soy ağacındaysa, kudretli kadın rahibeler ve yöneticiler yer almaktadır. Storm, dış görünüş ve güçleri itibariyle kendisinin büyük anneannelerini oldukça andırmaktadır.
Kimsesiz bir çocukken düştüğü sokaklarda bir hırsız loncası lideri tarafından bulunarak, hırsızlığı adeta bir sanat gibi öğrenmiş, kısa sürede yaşadığı şehrin en iyilerinden biri haline gelmiştir. Kahire sokaklarında yaşadığı süre boyunca çokça tehlike atlatan Storm, sonunda yaşadığı şehri terk etmiş ve annesinin doğduğu topraklara doğru yola çıkmıştır. Sahra Çölü’nün zor şartlarında yarı ölü bir halde yolculuk ederken mutant güçleri kendini göstermiş ve onu bu zor durumdan kurtarmıştır. Bu olaydan kısa süre sonra gelecekte evlenip ülkesinde kraliçelik yapacağı adam olan T’Challa -nam-ı diğer Black Panther- ile tanışmıştır.
Afrika’da kaldığı süre boyunca, Storm’a yerel halk tarafından çok büyük bir saygı ve korkuyla yaklaşılmıştır. Doğa şartlarının, insan yaşamını her an daha da zorlaştırdığı Kara Kıta’da, atmosfere ve dünyanın tüm doğa olaylarına hükmeden, soyu kadim büyücü rahiplere dayanan Storm kelimenin tam anlamıyla bir Tanrıça olarak görülmüştür. Tüm güçlerinin yanısıra genç ve güzel bir kadın olması; bölgedeki bereketi, doğurganlığı ve üretimi sembolize etmiş ve yerel kabileler tarafından kendisine adaklar sunulmuştur. Uzun süre bu kimliği sahiplenen ve yaşadığı bölgeyi koruyarak oranın insanlarına yardım eden Storm, bir X-Men olarak Afrika’dan ayrılana kadar Goddess – Tanrıça olarak anılmıştır.
Çizgi Romanlardan Anektodlar
Henüz çocuk yaşta kaybettiği annesiyle birlikte enkaz altında kalması Storm’da bir travmaya sebep vermiştir ve bu yüzden klostrofobisi vardır.
Wakanda Kralı Black Panther’le olan evliliği, Phoenix Force’un yeniden dünyaya gelmesini konu alan Avengers vs. X-Men serisinde anlatılan olaylar sırasında sonlandırılmıştır. Eşi, T’Challa, mücadeleler sırasında çiftin evliliklerinin Wakanda’nın başrahibi tarafından bitirildiğini söylemiştir. Wakanda’nın başrahibi ise Black Panther’dan başkası değildir.
Storm, mutant ırkının geleceği için Cyclops ile mücadele etmiştir. Sonucunda X-Men’in liderliğini elde ettiği bu mücadelede Cyclops’u, kendi güçlerini kullanmadan açıkça alt etmiştir.
Storm, Loki tarafından alıkonulmuş ve yeni Yıldırım Tanrıçası olması teklif edilmiştir. Tıpkı Thor’da olduğu gibi ona tanrısal güçler veren “Stormcaster” adlı çekiç -ki bu çekiç Loki tarafından yapılmıştır- armağan edilmiştir; fakat Loki tarafından manipüle edildiğini fark eden Storm bunu reddetmiştir.
Ororo, sadece liderliğini yaptığı X-Men’de değil, zaman içerisinde Fantastic Four, Avengers ve X-Force takımlarında da yer almıştır. Farklı takımlar ve zor şartlar altında çalışması onu başarılı bir takım lideri haline getirmiştir.
Her ne kadar okuyucular tarafından Black Panther’in eşi olarak bilinse de Storm’un birden fazla ciddi ilişkisi de mevcuttur. Çok uzun sürmemiş olsa da mutant mucit Forge’la ciddi bir ilişki yaşayan Storm, daha sonra Jean Grey’in Mutant Okulu’nda birlikte öğretmenlik ve müdürlük yaptığı iş arkadaşı ve eski dostu Wolverine ile bir ilişkiye başlamıştır. Wolverine’in geçtiğimiz aylarda ölmesiyle, gökyüzünün şanssız kraliçesinin aşk hayatındaki talihsizliğinin devam ettiğini yeniden görmüş olduk.
Yorumlar
Yorum Gönder